yapraklar

Yapraklar!
İrili ufaklı endamlar,
sayılarına güveniyorlar.
Birbirlerini kışkırtarak,
birbirlerini kıskandırarak,
gökyüzünde nispet yaparak,
rüzgârla dalga geçip,
ustaca dans ederek,
“yeşilin hükümdarlığı bende”,
diyerek kasılmalar,
güneşi esir almalar,
gölgeyi lütfetmeler…

Zamanı kullanıp
sarının tüm cilveleriyle
alın tüm yakıcılığıyla
veda sahneleri düzenlemeler,
kışı bahane edip
kaybolup saklanmalar,
hasret türküleri ezberletmeler.

Bahara yakın ufak ufak
göz kırpmalar
muhteşem dönüş sahneleri
“bak gene geldim” işveleri
“gene giderim” tehditleri
“işte bu benim” havaları
“bir benim” tafraları
“şaşırmayın” uyarıları
“bunu biz hep yaparız”
“sadece bize mahsus”
“bu şaheserler bizim sanatımız”
“dünya kurulalı beri”
derler.

Yapraklar!
Zavallı gafiller, göremezler,
bilmezler, hüsnü kuruntu hepsi,
hepsi silik,
hepsi sönük sıradan.
Haberleri yok,
yüreğimin mevsim tanımaz
şaheserinden
haberleri yok,
dünya kurulmadan
kurulan yüreğimden
kurulan ve biteviye
kurgulanan…
..
.